Erkeklerde Cinsel Doyumsuzluk (Satiriasis-Hiperseksualite)
Hiperseksüalite terimi tarihte ilk olarak John F. Kennedy’nin “dört saat seks yapmadan duramam” sözüyle gündeme gelmiştir. O dönemde bilinirliği olmadığı için ancak yıllar sonra tanısı konabilmiştir. Kennedy hiperseksüel bir erkekti. Kardeşi Edward Kennedy’nin seks bağımlılığı ise sevgilisi ile yaptığı kaza sonucu ortaya çıkmış ve siyasi hayatı sona ermiştir.
Cinsel davranışın ifade edilmesi, biyopsikososyal bir süreç olup, karşılıklı etkileşimlerin karmaşık bir sonucudur ve dinsel, tıbbi, yasal ve sosyal açıdan değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. İnsan doğasının bir parçası olan cinsel arzuların, baskılanmaması gerekir ancak tüm zamanını ve enerjisini cinsellik için harcayan kişiye; yasalar karşısında sorun yaratan, fiziksel, ruhsal, zihinsel sağlığı tehdit eden aşırı cinsel arzuları kontrol etmesi ve zararsız bir şekilde ifade edebilmesi öğretilmelidir.
Ülkemizde ve dünyada birçok erkek için hiperseksüellik övünç kaynağı bir durumdur. Bu yolla birçok kadın ile birlikte olurlar ve iktidarın, gücün kendilerinde olduğunu düşünerek tatmin olurlar. Fakat günümüzde bu durum normal dışı bir durum olarak kabul edilmekte ve psikolojik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda satirasis, doyumsuzluğa varan aşırı seks düşkünlüğü ve cinsel duygu ve isteklerin kişiyi köleleştirmesi durumudur. Tek eşle yetinemeyen, normalin üzerinde cinsel ilişki kuran ve seçici olmayan bu kişiler genellikle sürekli bir ilişkiye sahip değillerdir. Farklı eşlerle yineleyici cinsel etkinliklere girme dürtüsünü yenemedikleri için bir çeşit bağımlılıktır. Erkeğin cinsellikle ilgili düşünceleri sürekli bilinçte bulundurduğu ve cinsellikten başka hiçbir şeyin onu ödüllendiremeyeceği mesajlarının verildiği bir durumdur.
Kadından kadına koşan, sürekli sık bir şekilde sevgili değiştiren erkekler, moda deyimle playboylar, çok sayıda kadınla cinsel ilişki kurarak cinsel güçlerinin çok fazla olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. Bu yolla zafer kazanmış gibi görünürler ve altta yatan aşağılık duygularını saklamaya çalışırlar. Yalnızlık, öfke, kendisine karşı duyduğu nefret gibi duygularla yüzleşmek yerine bundan kaçmaya çalışan erkekler, gerçek seks ve aşkı aradıklarını söyleseler de aslında aşkı ve seksi zamanlarını öldürecek birer nesne haline getirerek kendi yaşamlarını ihmal etmektedirler. Ayrıca bu tarz erkeklerin kökleri çocukluğa kadar inen büyük sorunları olduğu da düşünülebilir. Hatta bazı psikiyatristler de bu erkeklerin içinde, bilinçdışı homoseksüel eğilimlere karşı savunma olarak gelişen bir zorlantı olduğunu ileri sürerler.
Hiperseksüel erkeklerin kişilik yapıları genellikle, narsistik, kendine hayran olan, kendini büyük gören ve bağımlı kişilik yapısına uygun şekildedir. Çabuk demoralize olan, sıkıntıya gelemeyen ve sıkıntılarını giderme adına sürekli arayışlar içinde olan insanlardır. Hayata bakış açıları genellikle karamsardır ve kendini acındırma durumu söz konusudur. Hemcinsleriyle araları çok kötü olup, ilgilendikleri tek konu pornografidir. Seksüel eylem her zaman ön plandadır. Erkek için o an kadının çekiciliği, güzelliği önemli değildir, önemli olan eylemdir. Hiperseksüel erkek sosyal statüsüne, saygınlığına, bulunduğu ortama uygun olmayan cinsel ilişkilere sık girer ve belki de hayatı boyunca beraber olmayacağı insanlarla birtakım cinsel ilişkiler yaşar ve zamanla suçluluk duymaya başlar. Nihayetinde seks bağımlılığı kişiyi intihar düşüncelerine kadar götürünce bir uzmana başvurur ve bu süreç ortalama 6-7 yılı bulur. Bu anlamda seks bağımlılığı tıpkı diğer bağımlılıklar gibi kişinin itibarını, prestijini yok eder. Aşırı seks düşkünlüğü erkekteki cinsellik dışı tüm duyguları baskılar; iradeyi, aklı ve ahlaki değerleri ayaklar altına alıp, kişiyi yalnızca kadınların peşinde koşan bir hale getirir. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz, cinsel gerilim hali sürer. Orgazm anında normal insanlar kadar büyük bir coşku da duymazlar ve doruk noktaları çok yüksek olmadığı gibi ardından gelen rahatlama da çok yetersizdir.
Partnerim Bir Satiriasis mi? (Satiriasis Profili)
-
Kadın partner konusunda seçicilik yoktur.
-
Orgazm olamazlar, gerginlikleri devam eder ve sadece boşalma yaşarlar.
-
Sevişmezler, sadece penis-vajina birlikteliğine dayanan cinsellik yaşarlar.
-
6 aydan uzun süre tek eşliliğe dayanamazlar, uzun süreli ilişkiler yaşayamazlar.
-
Seks yüzünden adli olaylara karışabilirler.
-
Statülerini düşünmeden, uygunsuz ortamlarda seks yapabilirler.
-
Porno CD, DVD arşivleri vardır.
-
Paralı seksi tercih edebilirler.
-
Günde birden fazla seks yapabilirler.
-
Sık sık cinsel fantezi kurarlar.
-
Sık mastürbasyon yaparlar.
-
Cinsel ilişkiye kıyasla mastürbasyondan daha fazla haz alabilirler.
-
Boşluk hissine dayanamazlar, boş kalınca cinsel dürtülerde artış olur.
-
Zamanla intihar duyguları gelişebilir.
-
Sürekli kendilerini kanıtlamak ve yeni kadınlar fethetme gereksinimi duyarlar.
-
Hemcinsleriyle araları genellikle kötüdür.
-
Sevgilerini göstermede zorluk yaşarlar, romantik değillerdir.
-
Genellikle ihmal edilmiş veya işgal edilmiş bir çocukluk yaşamışlardır. Çocuklukta bulamadıkları ruhsal ve bedensel sıcaklığı sürekli değişen eşlerde ararlar.
Nedenleri
-
Çocukluğun sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yaşanmış olması,
-
Ruhsal bozukluklar,
-
Organik beyin hastalıkları,
-
Genetik faktörler,
-
Kleine-Levin sendromu,
-
İç salgı bezi düzensizlikleri vb.
Ayrıca bu nedenlerle birlikte; erkeklerde yaş dönümü yılları, hormonal dengesizliklerin yarattığı ruhsal bozukluklar ve bunalımlar, şizofreni, mani gibi dürtü kontrolünün kaybolduğu psikotik durumlar, borderline kişilik bozuklukları, amfetamin veya kokain gibi ilaçlar ve uyuşturucular, kafa travmalarından sonra özellikle frontal lob hasarları, temporal lob epilepsileri, genital egzeması vb. durumlarda da hiperseksüalite davranışları görülebilir. Bu tür davranışlar satiriasis sayılmaz.
Görülme Sıklığı
Ülkemizde hekime başvuran her yüz erkek hastadan en az üçünde görüldüğü ifade edilmektedir. Genellikle 25-50 yaş grubu arasında görülür.
Tedavi
Öncelikle bu kişilerde dengeli bir ruh hali yaratmak gerekir. Bağımlılığı gidermek için birtakım ilaçlarla tedavi ve ardından cinsel terapi gerekir. Önerilen tedavi süresi minimum 6 aydır.