Evlilik Süreci
Evlilik; oldukça karmaşık ve sürekli olarak değişen bir ilişkidir.İki insan birbirleri ile bir yaşam geçirmek üzere bir araya gelirler, bağlılıklarını bir törenle kutlayıp yasal hale getirirler. Aslında evlilikleri boyunca sürecek sorunla da karşılaşmış olurlar. Amaçlarına kavuşarak evlenmiş olurlar ancak birlikte yaşamak istediklerinden mi yoksa zorunlu olduklarından mı birlikte yaşamaktadırlar? Kuşkusuz bu eşlerin ilişki biçimlerini nasıl tanımladıkları ve nasıl algıladıkları ile ilgilidir. Örneğin bir kadın kocası ile birlikte yaşamak istemediği halde tolum baskısı nedeniyle evlenmiş olabilir yada kadın kocasını hiç umursamamış gibi davranır ancak ilişkileri incelendiğinde kocasına bağımlı bir ilişki geliştirdiği görülebilir. Bir evliliğin zorunlu ve gönüllü nitelikleri bir dengeye ulaştığında evlilik iyi gitmeye başlar, eşler ilişkilerinden doyum sağlamaya başlarlar. Her evlilikte gelenek ve kültürden, yasal gerekçelerden kaynaklanana bazı zorluklar bulunur. Özetle bir evlilik tümüyle zorunlu, tümüyle gönüllü hale gelmiş ise bu evlilikte sorunların çıkması kaçınılmazdır. Eşlerden biri sürekli olarak diğerine onsuz yapamayacağını dile getirirse bu eş evlilik ilişkisini zorunlu bir ilişki olarak tanımlama eğilimindedir ve eşi de bu mesajı alır ve ona göre pozisyon alı ise ilişkileri tümüyle zorunlu ilişki biçimine dönüşür. Bir evlilikte eşler evliliklerini tümüyle zorunlu bir ilişki olarak algılarsa evliliğin tüm heyecanı ortadan kalkar, eşeler arasında çatışmalar başlar.
Evlilik sürecişnde eşlerin üzerinde anlaşmak zorunda oldukları alanlar vardır. Evlilik bağı içerisinde; -kim ne yapacak,
-Birbirlerinin işlerine karışmaya hakları var mı
-Eşlerden biri sinirli olduğunda diğeri ne yapacak(biri sinirli olduğunda diğerinin onu bebek gibi avutması mı gerekiyor….)
-Kimlerle yakın yada dost olacaklarına kim karar verecek
-evliliğin yükünü kim alacak…..gibi
Mutlu bir evlilik olacak ise çiftlerin bu tür alanlarda anlaşmaya varması gerekmektedir.
Yeni evli eşler genelde ilişkilerinde belirli bir sorun yaşadıklarında bu sorunu çözebilmek için belli kurallar saptarlar bunlar;
a)eşlerin birbiriyle açıkça konuşabildikleri kurallar. Örneğin hafta da bir kez evin erkeğinin arkadaşları ile birlikte dışarı çıkabilmesi gibi.
b)Eşlerin açıkça üzerinde konuşamadıkları ancak bir gözlemci tarafından belirtildiğinde kabul ettikleri kurallar. Örneğin; önemli konularda kocanın karısından fikir alması gibi.
c)Bir gözlemci tarafından gözlemlenen ancak eşlerin kabul etmediği kurallar. Örneğin: eşlerden birinin diğerine sürekli olarak saldırmaya hakkı olduğu algısı ile davranması diğerinin de bu durum karşısında sürekli savunmada olacak şekilde davranması.
Evliliğin ilk günlerinde eşler birbirlerine karşı hoşgörülü bir şekilde davranırken zam an içerisinde kimin neyi n ölçüde yapacağına ilişkin bir mücadele içersine girerler.Bu mücadelede hangi alanlar hangi kurallara uyacaklarını belirlerken sorunlarını da çözmüş olurlar. Evlilik süreci sürekli bir kural koyma çabasıdır. Örneğin her konuda anlaşmak zorunda olmadıkları konusunda bir anlaşmaya varmaları bile bir kural koymaktır. Bazen en aklı başında görünen eşlerde dahi incir çekirdeğini doldurmayacak konularda tartışma yaşanabilir bu kavgaların büyük bölümü kimin kural koyacağına dair savaşın sonucudur. Bu tür kavgalarda eşlerin çok yoğun duygularla acımasızca birbirlerine saldırmalarının temel nedeni çiftlerin farklı kuralların yürürlükte olduğu farklı ailelerde yetişmiş olmalarıdır.”her insan, insanların birbiriyle nasıl uğraşması gerektiği konusunda kendi ailesinden etkili bir eğitim alır” der Jay Halay.
Her ailenin kendine has atmosferi, duygusal tonu, davranış kalıpları vardır. Bu nedenle her birey ailesinden aldığı duygusal tonu, davranış kalıbını kendi evliliğine yansıtır.
Sonuç olarak hangi evlilikte olursa olsun uyulması gereken kurallar vardır ve eşler birlikte yaşamlarını sürdürürken hem hangi kurallara uyacakları hem de bu kuralları kimin koyacağı bir anlaşmaya varırlar. Bu anlaşma evlilik sürecindeki tüm alanların temelini oluşturur.