Süper Kadın Sendromu
Eğer siz de her şeyi mükemmel bir düzende tutmak istiyorsanız “süper kadın” sendromuna yakalanmışsınız demektir. Eğer böyle düşünüyorsanız, her zaman standartlarınızı var olanının üzerine çekmeye çalışırsınız. Daha iyisi için çırpınmanın aslında sizi ne kadar yorduğunun farkına varmazsınız. Eviniz her zaman tertipli ve düzenli olması; çocuklarınız hiçbir yeri dağıtmaması, evinizde her gün farklı bir yemek bulunması gerektiğine inanırsınız. Kusursuzluk için çaba göstermeyince kendinizi suçlarsınız. Neden daha iyisine ulaşmak varken daha azı ile yetinmek zorunda olduğunuzu sorgularsınız. Sizin gereğinden fazla yorulduğunuzu düşünenler sizi dışarıdan gözlemleyenlerdir. Siz tüm bu yoğun temponun normal olduğu inancıyla yaşarsınız. Oysa bu mükemmellik hedefi, sizde bazı olumsuz duygulanımlara yol açabilir.
Bir arkadaşınız evinizle ilgili olumsuz bir eleştiri getirdiğinde, gergin ve huzursuz hissedersiniz. Çocuğunuzun, komşularınızın çocuklarına kıyasla bir adım geride olduğunu hissettiğinizde panikleyerek anneliğinizi sorgulama ihtiyacı hissedersiniz. Farklı farklı alanlarda en iyi olmak ve en iyi bilinmek adına farkına varmadığınız bir çarkın içine düşersiniz. Az zamanda yapmanız gereken çok iş vardır. İlginç bir şekilde bu işler hiç bitmez. Bu bitmek bilmeyen işler farkına varmadan ruhunuza yüklenen ağırlıklar gibidir. Yetiştirmeniz gerekenler size hep tetikte hissettirir. Başardıklarınız size yetmez. Hatta bazen onları başarı olarak nitelendirmezsiniz bile. Durup yavaşlamak yerine sorumluluklarınızı arttırmayı tercih edersiniz.
Her yeni sorumluluk biraz daha ağırlaştırır sizi. Tam da bu noktada kendinize niçin hedef yelpazenizin bu denli geniş olduğunu sorabilirsiniz. Neden daha fazlasını yapmaya mecbur hissettiğinizi anlamaya çalışabilirsiniz. Onaylanmanın hayatınızdaki önemini sorgulayabilirsiniz. Baskı altında hissetmenizin size verdiği zararlar üzerine düşünebilirsiniz. Ruhsal tatmini yakalamak için kendinize bu kadar yüklenmenin şart olmadığı inancını pekiştirebilirsiniz.
Yeterince emek verince o harikulade zafer duygusunu yakalamanın mümkün olduğuna inanırsınız. Bunun için kendinizden daha çok ödün verirsiniz. Ancak bu ödünler fiziksel ve ruhsal açıdan sizi yorar. Bir uğraş içinde olmadığınızda kendinizi tatminsiz hissedersiniz. İçten içe hissettiğiniz o boşluk ve huzursuzluk duygusu nedeniyle kendinize dinlenme fırsatı vermezsiniz. Durup ruhsal ihtiyaçlarınızı gözden geçirmeli, sınırlarınızı sağlıklı şekilde belirlemeli ve size ait olmayan sorumlulukları üstlenmekten vazgeçmelisiniz.