Erkeklerde Cinsel İsteksizlik
Erkeklerde cinsel isteksizlik yakınmasıyla yapılan başvurular oldukça nadirdir. Bunun en önemli nedeni, cinsel istek ve ilgi azalmasının sıklıkla erektil işlev bozukluğuna neden olması ve erkeklerin daha çok erektil yetmezlik (sertleşememe) yakınması ile başvurmalarıdır. Ayrıca başvuruların sıklığını azaltan başka bir etken ise “erkeğin her zaman ve her koşulda cinselliğe hazır olduğu” biçimindeki cinsel mittir. Bu tür yanlış, abartılı bilgi ve beklentiler erkeğin yardım arama davranışı içine girmesine engel olmaktadır.
Cinsel ilgi ve istek bozuklukları erkeklerde tamamen “azalmış cinsel istek” biçiminde kendini gösterir. Cinsel eylem yetisinin sağlam olmasına karşın cinsel etkinlik ile ilgili isteğin olmaması durumudur. Ayrıca cinsel ilişki ve doyuma olan ihtiyaç, bireyler arasında çok değişiklik gösterdiği için her birey ve çift ayrı ayrı kendine özgü şekilde değerlendirilmelidir. İstek problemi olan kişilerin genel olarak egoları güçlüdür ve bilinçdışı cinsel çatışmalardan isteklerini inhibe ederek korumaya çalışmaktadır. Bununla birlikte cinsel isteksizlik çoğunlukla başka bir cinsel işlev bozukluğunu maskelemek için kullanılır.
Cinsel isteğin değerlendirilmesinde istek düzeyinin yeterli olmasını sağlayan faktörler; biyolojik dürtü, yeterli benlik saygısı, cinsellikle ilgili olumlu geçmiş deneyimler, partnerle cinsellik dışında da iyi bir iletişim olması olarak sıralanabilir. Bu faktörlerin herhangi biri bozulursa cinsel istekte de bozulma olur.
Tipleri
-
Primer Cinsel İlgi ve İstek Azalması
Ergenlik döneminden başlayarak yaşamın tamamı boyunca süren isteksizlik durumudur. Öncelikle endokrin yani hormonsal bozukluk araştırılır. Ancak çok yüksek oranda intrapsişik süreçlerle ilgilidir. Cinselliğin yasaklandığı, tutucu toplum ve kültürlerde sık görülür. Küçük yaşlardan itibaren uygulanan cinsel yasak ve baskıların doğal sonucu olarak cinsellikle ilgili suçluluk ve günahkarlık duyguları, cinsel güdülerin bastırılması, giderek bireyin cinselliğe ve hatta kendi bedenine yabancılaşması söz konusudur.
-
Sekonder Cinsel İlgi ve İstek Azalması
Bireyin cinsel yaşamının bir döneminde, sonradan ortaya çıkan cinsel istek azlığıdır. Daha çok bireyin partneri ile genel ilişkisinin doyurucu olmaması ile açıklanabilir. Genellikle başka nedenlere de bağlıdır. Bunlar arasında en sık görülenleri; stres, eşle olan uyumsuzluk ve çatışmalar, anksiyete ve diğer psikiyatrik bozukluklar, bazı kronik hastalıklar, kullanılan ilaçlar, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, andropoz dönemi, cinsel şiddet ve travma, eşinde ya da kendisinde var olan cinsel işlev bozuklukları sayılabilir.
Görülme Sıklığı
Cinsel Sağlık Enstitüsü’ne değişik şekillerde başvuran 500 erkeğin %25’inde cinsel ilgi ve istek bozuklukları saptanmıştır. Cinsel ilgi ve istek bozuklukları çoğu kez diğer cinsel işlev bozukluğu ve en sık olarak da erektil işlev bozukluğu ile birlikte görülür. Cinsel ilgi ve istek bozukluklarının erektil işlev bozukluğu ile birlikte görülme sıklığı %50 olarak bulunmuştur.
Nedenleri
-
Tıbbi Bozukluklar
-
Kardiyovasküler
-
Kanser
-
Epilepsi
-
Genetik
-
Testiküler (primer hipogonadizm, kabakulak, travma, inmemiş testis)
-
Sekonder hipogonadizm (cushing sendromu, diyabet)
-
Hiperprolaktinemi
-
Multisitem hastalık (kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer yetmezliği, Aıds)
-
Psikiyatrik Bozukluklar
-
Majör depresyon
-
Bipolar bozukluk
-
Şizofreni
-
Anksiyete bozukluğu
-
İlaçlar
-
Antipsikotikler
-
Sakinleştirici ilaçlar (özellikle alprozolam)
-
Antidepresanlar
-
Duygudurum düzenleyiciler (özellikle lityum)
-
Üroloji pratiğinde kullanılan bazı ilaçlar
-
Kardiyovasküler ilaçlar
-
Keyif için alınan uyuşturucu maddeler (alkol, nikotin, eroin, marihuana)
-
Cinsel kimlik bozukluğu
-
Andropoz
-
İlişkide yakınlık sorunu
-
Madonna/fahişe sendromu
-
İlişkide ahenksizlik
-
Başka cinsel işlev bozuklukları
-
Parafili
-
Partnerdeki cinsel işlev bozukluğu
-
Partnerde kronik ve ciddi hastalık
-
Çocuk cinsel istismarı
-
Psikososyal sorunlar (aldatma, katı dinsel inanç, obsesif kompülsif kişilik özellikleri)
Tedavisi
Erkek cinsel istek bozukluklarına yönelik tedavi yaklaşımları cinsel terapiyi, ilaçları ve hormonları içerir. Çok yönlü yaklaşım zorunludur.
Sekonder cinsel isteksizlik olgularında tedavinin temeli, altta yatan asıl sorunun çözümünde yatmaktadır. Bu kimi zaman cinsel yan etkisi olan ve halen kullanılmakta olan bir ilacın yan etkiye sahip olmayan başkasıyla değiştirilmesi, bazen altta yatan hastalığın tedavisi, kimi zaman depresyonun saptanarak tedavisi, kimi zaman da partnerde saptanan cinsel işlev bozukluğunun tedavisidir.
Primer cinsel isteksizlik olgularının tedavisi ise genellikle zordur. Düzenli bir cinsel terapiye ihtiyaç duyarlar ve terapileri genellikle zaman alır.